Amiral Şükrü Okan (1880-1957) hakkında…
Yarın Sahra-yı Cedit Mezarlığı’nda kabri başında anacağımız Amiral Şükrü Okan’ın kısa bir özgeçmişi Tirebolu Derneği adına duyurulmak istendi.
Şükrü Okan, 1889 yılında Tirebolu-Hamam Mahallesi doğumlu. Babası Rizelioğlu Mehmed Efendi Kaptan, annesi Küçükömeroğlu ailesinden Ali Molla Kaptan’ın kızı Azize Hanım. İlk ve rüşdiye eğitimi memleketinde tamamlar. 12 Nisan 1895’de Bahriye Mektebi’ne girer. 14 Mart 1899’da Harbiye sınıfına geçer. 9 Nisan 1901’de güverte teğmeni rütbesi ile Deniz Kuvvetlerine katılır. 23 Temmuz 1908’de yüzbaşılığa terfi eder. İleri yıllarda Türkiye’nin Almanya yanında savaşa girmesinden sonra altı güverte ve makine subayı ile birlikte denizaltıcılık kursuna gönderilir. Diğer subayların yurda dönmelerine karşı Alman denizaltı gemilerinde eylemli görev almak üzere Kiel’de alıkonulur. Daha sonra 30 Ağustos 1935’te tuğamiralliğe terfi eder. 30 Eylül 1935’de Donanma Komutanlığına getirilir. 30 Ağustos 1939’da koramiral olur. 14 Temmuz 1945’de yaş haddinden emekli olur. Kocaeli mebusu olur.
Atatürk tarafından kendisine “Okan” soyadı verilir ve yine Atatürk’ün isteği üzerine Şükrü olan asıl adı “Şükür” olarak değiştirilir.
24 Ağustos 1932’de memleketi Tirebolu’ya geldiğinde büyük bir coşkuyla karşılanır. Karaya çıkan donanma efradının yaptığı alış-veriş gibi ihtiyaçları CHF başkanı Naiboğlu Osman Efendi tarafından karşılanır. Öğretmen Zaimoğlu Ömer Lütfi Rasim Bey, Tirebolulular adına şu nutku irat eder:
“… Dur; bu toprağın oğlu! Seni yetiştiren bu memleket bağışladığı şerefi büyük bir gururla tarihe kayıt edecektir. Büyük Harbin Gazi Yavuz’u, kahraman efrat ve zabıtanı ile Amiral Hazretleri: Size memleket namına hoş geldiniz derim (…) Devrin nadide silahlarından olan bu mukaddes varlıkla müftehirane göğüslerimizi şişirirken var kuvvetimle bağırarak derim ki: Yüksek tevazularıyla bizi şereflere gark eden aziz hemşerimiz Amiral Hazretleri bin yaşa!..”.
—
Bu büyüğümüzü bizler İstanbul’da anar iken aynı saatlerde Derneğimiz başkanı Abdullah Hıdıroğlu’nu ve memleketperver kişilerin anıt önünde bir araya geleceğini öğrendik. Selamsız bandosu gibi olanların zaten ahde vefa duygusu olmadığından anma toplantısına teşrif edeceklerini sanmıyorum… Ah! İhtifalci Ziya Bey olacaktı ki bunlara gereken dersi verecekti…
Bi’l-vesile değerli amiralimize ve depremde hayatını kaybedenlere Tanrı’dan rahmet diliyorum…