Dolar 18,8927
Euro 20,0237
Altın 1.116,58
BİST 5.261,41
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 10°C
Çok Bulutlu
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Cum 12°C
Cts 13°C
Paz 12°C
Pts 14°C

Çevreye bakış

Ağustos 13, 2022 7:50 am
247

Covid-19 pandemisi sonrası “evde kal” sloganı ile tüm dünyada evlere kapanan insanların nefes alma, güneş görme, temiz hava alma, gibi yaşamsal ihtiyacın önemi fark edildi.

Bizde duyarlı bir yurttaş ve mühendis olarak evde kaldığımız bu günlerde okuyup araştırıp elde ettiğimiz bilgi ve düşüncelerimizi okuyucularımızla paylaşmak istedik.

Yeryüzü ekosisteminde yaşayan bütün canlılar; birbirlerinin var olma ve yaşamlarını sürdürebilme nedenidir. Dünya üzerinde yaklaşık 8 milyar nüfusu ile İnsanlar, bütün canlıların ancak yüzde 0.1’ini (binde bir) oluşturmasına karşın, yüzde 82 oranındaki bitkiler, yüzde 13 oranındaki bakteriler, yüzde 5 oranındaki böcekler, mantarlar, balıklar ve diğer canlılar üzerinde yaptığı çalışmalarla, kendisi dışındaki bütün canlıların yaşamını ve kaderini belirlemektedir.

Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında Stockholm’de düzenlenen “İnsan Çevresi Konferansında” çevre sorunlarını küresel boyutta ele alarak, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) organının kurulmasına ve her yıl 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olarak belirlenmesine karar vermiştir.

Hemen hemen bütün dünya üzerinde ekolojik dengesizliğin en üst seviyeye çıktığı, bütün canlıların yaşam alanlarının daraldığı, bazılarının kaybedildiği günümüzde, “5 Haziran Dünya Çevre Günü”  olarak kutlanmaya devam etmektedir.

Yüzde 70’i suyla kaplı yeryüzünde, bütün canlılar için gerekli tatlı su kaynakları yüzde 0.3 (binde 3 ) mertebesindedir. Tatlı su kaynaklarının yüzde 70’i endüstriyel tarımda, yüzde 20’si endüstride, yüzde 10’u ise insanların yaşam kaynağı olarak kullanılmaktadır. Ekolojik yaşam alanlarındaki diğer canlıların yaşam kaynağı ve su ihtiyacının yeterince dikkate alındığı söylenemez.

Doğada yaşam; bütün canlıların ve olayların birbirini etkileşimi şeklinde devam etmektedir. Ekolojik yaşam alanlarında bir türün var oluşu; diğer türlerin var oluşuna dayanmaktadır. Bir türün yok olması diğer canlıların da yok olmasına neden olacaktır.

Ülke genelindeki bütün ekolojik yaşam alanları, maden, enerji, havalimanı, inşaat vb. projeler ile doğal hayatını bir miktar kaybetme ile karşı karşıyadır. Bu ve benzeri projeler ile geri dönüşü asla mümkün olmayacak ekolojik alanlar azalmakta, doğallığı bozulmakta, insan ve diğer canlılara yaşam alanları olma özelliği mutasyona yani değişime uğramaktadır.

Bu gün karşı karşıya kaldığımız Covid-19 pandemisine neden olduğu düşünülen Çin’in Wuhan eyaletinde yabani hayvanların yaşam alanlarının daralması ile yayıldığı düşünüldüğünde çeşitli projelerle vasfını yitiren veya doğası bozulan, ormanlardaki yabani hayvanların yaşam alanlarının dar bir alan içine hapsedilmesi ve ekolojik bozukluklara neden olan yatırımlar nedeniyle, ileriki yıllarda yeni pandemilere neden olacağı düşünülebilir.

Dünya üzerinde milyonlarca tür olduğu varsayılmaktadır. Günümüze kadar sadece çok az türün keşfedildiği düşünülürse üzerinde yaşadığımız Gezegen ve diğer türler hakkındaki bilgilerimizin yetersiz olduğu ortaya çıkmaktadır. Bilinen bitki ve hayvan türü azalarak nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya iken, sayıları artan birkaç türden biri de insanoğludur.Tükenen bitki ve hayvan türlerinin tükenişin sorumlusu da maalesef insandır.

Çeşitli gerekçelerle ormanlar, tarım alanları, meralar, sulak alanlar, tahrip edilmekte, balık stokları azalmakta, Dünyanın ısınmasına neden olan gazlar atmosfere karışmaktadır. Bunların sonucunda da, türler doğal hızlarından bin kat daha hızlı bir şekilde yok olmaktadır. Dünya üzerindeki tür çeşitliliği bize gıda, ilaç, giysi, yakıt gibi çok sayıda fayda sağlamaktadır. Bahçemizdeki böcekten, yol kenarındaki çimene kadar her türlü canlının birbiriyle bağlantısı vardır.

İklim değişikliği biyolojik çeşitliliğe karşı en ciddi tehdittir. Sıcaklıklardaki 1,5 ile 2,5 derece arasındaki artış bitki ve hayvan türlerinin yaklaşık %20-30’unun yok olmasına neden olabilmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık % 60’ı için gerekli olan ilaçlar çeşitli bitkilerden elde edilmektedir.

Son dönemlerde maalesef ülkemizin bir çok bölgesinde olduğu gibi Giresun ilimizin özellikle, Doğankent, Çanakçı, Espiye, Dereli gibi ilçelerinden çevreye zarar verici bir çok çalışma olduğunu basın ve medyadan görüyor ve bu güzelim doğanın duyarsızca yok edilmesine zarar görmesine üzülüyoruz.

Bu itibarla Covid-19 dan ders çıkararak bundan sonraki süreçlerde çevre ve ekolojik dengenin merkeze alınarak proje üretilmesi, yapılan çalışmaların çok titizlikle takip edilerek çevrenin korunması, yaşamsal öneme sahiptir.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
Ağustos 20, 2022 6:27 am
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.