Dolar 18,8827
Euro 20,0771
Altın 1.101,63
BİST 5.211,07
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Çok Bulutlu
İstanbul
11°C
Çok Bulutlu
Çar 9°C
Per 10°C
Cum 12°C
Cts 13°C

Destek ödemelerinde fındığa artış yok

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ekim ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri ve tarımsal destekleme ödemelerini değerlendirdi.

Destek ödemelerinde fındığa artış yok
Kasım 2, 2022 5:40 am
167

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 253 ile maydanozda görüldüğünü belirtti.

Bayraktar, “Maydanozdaki fiyat farkını yüzde 216 ile elma, yüzde 212,5 ile marul, yüzde 170 ile limon, yüzde 163,3 ile havuç, yüzde 159,2 ile salatalık takip etti. Maydanoz 3,5 kat, elma 3,2 kat, marul 3,1 kat, limon 2,7 kat, havuç ve salatalık ise 2,6 kat fazlaya tüketiciye satıldı. Üreticide 1 lira 64 kuruş olan maydanoz 5 lira 79 kuruşa, 4 lira 45 kuruş olan elma 14 lira 6 kuruşa, 4 lira 32 kuruş olan marul 13 lira 50 kuruşa, 8 lira 17 kuruş olan limon 22 lira 6 kuruşa, 4 lira 25 kuruş olan havuç 11 lira 19 kuruşa, 6 lira 25 kuruş olan salatalık ise 16 lira 20 kuruşa markette satıldı” dedi.

MARKET FİYATLARI

Ekim ayında markette 37 ürünün 31’inde fiyat artışı, 6’sında ise fiyat azalışı görüldüğüne dikkat çeken Bayraktar şu bilgileri verdi;

“Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 33,4 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 30,6 ile salatalık, yüzde 29,3 ile kuru fasulye, yüzde 28,8 ile yeşil soğan, yüzde 26,7 ile kuru soğan, yüzde 23 ile kuru üzüm takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 10,2 ile sivri biber oldu. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 6,9 ile domates, yüzde 4 ile pirinç, yüzde 3,3 ile ayçiçek yağı, yüzde 3,1 ile toz şeker izledi.

ÜRETİCİ FİYATLARI

“Ekim ayında üreticide fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 15,4 ile kuru incir oldu. Kuru incirdeki fiyat düşüşünü yüzde 3,6 ile kuru fasulye, yüzde 3,3 ile elma izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 74 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 41,5 ile domates, yüzde 35,4 ile ıspanak, yüzde 33 ile salatalık, yüzde 32,8 ile kabak, yüzde 22,5 ile limon, yüzde 20,6 ile maydanoz, yüzde 18,3 ile yeşil fasulye takip etti. Ekim ayında üreticide 29 ürünün 21’inde fiyat artışı olurken, 4 üründe ise fiyat düşüşü görüldü. 4 üründe de fiyat değişimi görülmedi.”

Yeşil soğan ve limon arzındaki düşüşlerin fiyatlara artış olarak yansıdığını belirten TOZB Başkanı Bayraktar, “Tüketicilerimizin ucuz gıdaya ulaşmasının yolu, üreticilerimizin maliyetlerinin düşürülmesinden ve üretici ile tüketici fiyatları arasındaki makasın daralmasından geçiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun ağustos ayı için yayımladığı Girdi Fiyat Endeksi’nde yer alan mazot, gübre, elektrik, tohum, ilaç ve yem fiyatlarında yaşanan önemli artışlar, tarım ürünleri üretici fiyat endeksini yüzde 142 oranında artırdı. TÜİK verilerinde yer alan gübre endeksindeki artış yüzde 238’i, mazot endeksindeki artış ise yüzde 227’yi buldu. Tarım üretici fiyatlarında görülen artışlar, girdi fiyatlarının yüksekliği sebebiyle artan maliyetlerden kaynaklandı. Tarımsal üretici fiyatlarındaki artışların çok üzerinde seyreden tarımsal maliyetlerdeki artışlar, çiftçilerimizin gelirlerinin düşmesine sebep oldu.

Diğer yandan, tüketicinin tarım ürünlerine ödediği fiyatlardaki artışın önemli bir kısmı üretici ile market arasındaki farktan kaynaklanıyor. Üreticilerimizin maliyetlerini düşürmeden, üretici ile tüketici arasındaki fiyat makasını daraltmadan ve üreticilerimiz ürünlerinin pazarlamasında daha çok söz sahibi olmadan tüketicilerin de ucuz gıdaya ulaşması mümkün değildir. Bunlar yapıldığı takdirde tüketiciye sağlanan faydanın yanında, Avrupa başta olmak üzere dünyada ürün talebinin arttığı bu dönemde dünya pazarlarındaki ürün ihracatında rekabet gücümüz artacak, üreticimiz ve ülkemiz kazanacaktır” ifadelerini kullandı.

EKİM AYI AYLIK VE YILLIK GİRDİ FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİM

Tarımsal üretimdeki girdi maliyetlerine vurgu yapan Bayraktar şunları kaydetti;

“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız verilere göre, ekim ayında, eylül ayına göre gübre fiyatları kalsiyum amonyum nitrat gübresinde yüzde 3,4, üre gübresinde yüzde 0,7 artarken, amonyum sülfat gübresinde yüzde 4,7, DAP gübresinde yüzde 3 ve 20.20.0 kompoze gübresinde ise yüzde 1,6 düşüş gösterdi. Geçen yılın ekim ayına göre ise son bir yılda, üre gübresi yüzde 83, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 92,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 153, DAP gübresi yüzde 133, amonyum sülfat gübresi ise yüzde 72 oranında arttı. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 14, son bir yıla göre ise yüzde 221 oranında arttı.

Besi yemi ekim ayında eylül ayına göre yüzde 1,3, süt yemi yüzde 1,4, son bir yılda besi yemi yüzde 107, süt yemi ise yüzde 109 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 140 oranında arttı. Zirai ilaç fiyatları ise yıllık bazda yüzde 95 artış gösterdi. Üreticilerimiz temel tarımsal ürünlerimizden olan buğday, arpa ve kırmızı mercimek ekimine başladı. Bu dönemde bu ürünler için önemli ölçüde gübre ve mazot kullanılıyor. Mazot ve gübre gibi iki maliyet kalemi üretim için oldukça önemlidir. Tedariklerinde yaşanacak kesinti tarımsal üretimi düşürecektir. Dolayısıyla bu girdilerin fiyatlarının makul seviyelere çekilmesi üretime olumlu yansıyacak ve arz açığı verdiğimiz bu ürünlerde ülkemiz döviz kaybına uğramayacak, üreticilerimiz kazanacaktır. Kazanan üreticilerimiz de üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.”

DESTEKLER SEZON SONUNDA DEĞİL, SEZON BAŞINDA İLAN EDİLMELİDİR

Destek ödemelerinin sezon başına ilan edilmesini beklediklerini aktaran Bayraktar,

“2021/2022 sezonu tarımsal destekleme ödemeleri 20 Ekim 2022 tarihinde yani sezon bitmeye yakın açıklandı. En önemli tarım politikası aracı olan tarımsal desteklemelerde önemli olan; kalem bazında destek miktarlarının ürün ekimi ve dikiminden önce ilan edilmesidir. Örneğin, 18 üründe 2021/2022 dönemi için açıklanan prim desteklerinde çay dışında artış olmadı. Bunu baz alan üreticilerimiz kalan 17 ürünün üretiminden uzaklaşacaktır. Bu ürünlerin birçoğu arz açığı verdiğimiz ürünlerdir. Bunların üretimlerinin ön plana çıkarılması ve üretim planlarına dahil edilmesi gerekiyor. Bunun gibi yem bitkilerine verilen desteğin de artırılmamasının hayvansal üretime sekte vurmasının ihtimal dahilinde olduğu göz ardı edilmemelidir. Doğrusu şudur ki, 2022/2023 üretim sezonuna başlayacağımız bugünlerde çiftçinin önünü görebilmesi açısından en azından kışlık ekimi yapılan ürünler için 2023 destekleri açıklanmalıdır. Diğer yandan, gübre ve mazotta 2022 destek ödemelerinin öne çekilmesi önemli bir gelişmedir” dedi.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.