Güle güle, gül gül’e!
Güle güle muhalefet başkanımız.
Akıllı adamsın vesselam…
Bizim gibi ülkelerde Amerika’ya gittiniz mi her şey olursunuz.
Ancak kanıma dokunan Atatürk’ün kurduğu ve halkın partisi olsun diye de adını Cumhuriyet Halk Partisi verdiği örgütün genel başkanının Amerika’ya gidiyor olması.
Hayırdır ne görüşeceksiniz oralarda.?
Ne ikram edecekler sizlere.?
Ne yiyip ne içeceksiniz.?
Dünyanın en kapsamlı örgütü olan CIA size neler sunacak.?
Merakla bekliyoruz.!!!
Biz bu oyunu daha önce gördük ama yiğit aynı yerden iki kere vurulursa yiğit değil aptal olur.
Akıl sahipleriyse derdini kimseye anlatamaz abdal olur.
Aptal ve abdal.!
Arada ki farkı fark eden bizlerin sayısı az ama ne yapalım.
Şairin dediği gibi:
“Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya,
Binbir başlık kartalı nasıl taşır kanarya”
Soru ve sorun şu ki; muhalefetteyseniz neden Amerika’ya gitmek istiyorsunuz.?
Sorunda şu Amerika’dan idare edileceksek siz Cumhurbaşkanı olsanız ne olur?
Seçime gerek yok.
Masrafa da gerek yok.
Demokrasiye de…
Gerçi Amerikalı bir düşünce adamının dediği gibi, “oy kullanmak çok yararlı bir iş olsaydı inanın siz fakirlere sıra gelmezdi.”
Çok haklı değil mi?
Bizim gazımızı almak için tüm bu yapılanlar.
“Bak sandık var, demokrasi var” diyecekler.
Yeriz sorun değil!!!
Şimdi muhalefetle görüşeceğiz falan gibi güzelleme de yapmayın.
Olur ya ülkede muktedir olursanız, -ki mümkün artık şartlar kısmen oluşmaya başladı.
Eksik olan neyi tamamlayacaksın.
Merak ediyor ve soruyorum.
1-Dövizi kaç liraya düşüreceksin.?
2-İşsiz ordusuna ne çare bulacaksın.?
3-Boşaltılmış, harap edilmiş köyleri nasıl canlandıracaksın.?
3-“Beşli çete” deyü deyü ortalıkta gezdin.
Şayet dediğin gibiyse çetelerin bizden aldıklarını nasıl geri alacaksın.?
4-Halk için bir şey yapacaksan neden halk düşmanı olan ırkçı emperyalistlerin jandarması olan ABD ile görüşmeye gittin?
Gitmişken Pennsylvania’ya bir uğra.
Bir fotoğraf resmet oradan.!
En azından bakan olursun.
İşini şansa bırakma.!
Hem sana yazık olmasın, hem de tarafımızdan ödenen gidiş ücretlerine.
Bak Sayın Başkan.
O koltuğunda oturduğun Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesinin başı olan Mustafa Kemal Atatürk, bir kez onların ayağına gitmemiştir.
Gitmediği gibi de, ayağına gelenlere tarım ve sanayi dersi vermiştir.
Ama ırkçı emperyalizmin ayağına gitmeyen Atatürk, tarlasında çift süren çiftçinin ayağına gidip yanında oturmuştur.
Ahhh ahhhh…
Kime ne anlatıyorsam.
Kısaca başkan, sizden elimizde çok var.
Sizden olmayanları da şehit verdik.
Bu vesile ile Denizli sivil toplum örgütlerine hitaben:
“Denizliler öyle bir değerin üzerinde oturuyorsunuz ki, ben bu şehri kışın ısıtıp yazın soğutacak potansiyeli biliyorum gelin bana destek olun” demesinden sonra “trafik kazasında” şehit olan Recep Yazıcıoğlu’nu rahmetle anıyorum.
Toryum ile ilgili konuştuktan sonra “helikopter kazasında” şehit olan Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle anıyorum.
Isparta’da 30 Kasım 2007’de düşen “düşürülen” uçak kazasında şehit olan Türkiye’nin TORYUM MADENİ araştırmalarını yürüten beyinlerle ilgili gizem kaldırılamadı.
Ve uçak kazasında, Türkiye’nin çok fazla konuşulmayan 120 TRİLYON DOLARLIK bir TORYUM zenginliğini ortaya çıkaran, ‘Toryum’ projesi üzerinde çalışan Prof. Dr. Engin Arık, Prof. Dr. Şenel Fatma Boydan, Doç. Dr. İskender Hikmet, Özgen Berkol Doğan, Mustafa Fidan ve Engin Abat’ı rahmetle saygı ile anıyorum.
Ya bu ülkede bir şey olmayın ya olmayın.
Halkın adamı olun yeter.
Gelecek nesil sizin hakkınızı verir.
Sevgili Gençler:
Eğer yaşadığınız yerde hesap sorulabilirlik olmazsa, seçilenler seçkinler tarafından seçilirse, ancak seçilenler değişir sizin kaderiniz değişmez.
Siz internet çağında yaşıyorsunuz 120 trilyon $’ın nasıl bir para olduğunu ben düşünemedim var siz düşünün.!
İşte böyle sayın genel başkan.
Bilin bakalım Amerika’da size ne yedirecekler ne içecekler.
Şimdiden hepimize afiyet olsun.
Zira sizin dediklerinizi biz çıkarmak zorunda kalacağız.
Gerçi size bir şey olmaz onlar Amerika ise sizde Kılıçların oğlusunuz!
Öyle dersiniz.
Biz bunu da yeriz.
Doğru yolda olana selam olsun.