İktidar vekilinden asilliğe ihanet!
Daha birkaç gün önce muhalefet milletvekilinin ordumuza yaptığı saygısızlığı sindirmeye çalışırken, iktidar milletvekili de boş durmadı.
O da güzel dilimiz Türkçeye hakareti maharet saydı.
Dilimize hakarette adı gibi mahirdi.
İfadelerinde en can alıcı ve can yakıcı cümle aynen şöyle:
“Bugün konuştuğumuz Türkçenin düşünce üretebilmesi mümkün değildir”
İfadeye bakar mısın?
(Merak edenler tamamına internetten ulaşabilir)
Batı dünyasının Türk Einstein’i diye önünde saygı ile eğildiği Türkçe dostu Oktay Sinanoğlu “Türkçe giderse Türkiye gider” diyorken, bu adam “Türkçeyle düşünce üretilmez” diye düşüncesiz beyni ile fikir beyan ediyor.
Bilim insanı Türkçe diyor, bu adam Türkçeyle olmaz diyor.
Aklıma Einstein’ın güzel bir sözü geldi:
Cehalet ne güzel şey her şeyi biliyorsun.
Ya cahilsin ya kötü niyetli!
Ve dilimize bu hakareti yarım yamalak Türkçesi ile yapıyor.
Ünlü düşünür Nihat Doğan demişti ya “İngiliz çocuğu altı yaşında İngilizce konuşuyor” diye.
Kafa aynı kafa ama adam idareci olmuş.
Siz şaka mısınız?
Bir ülke her yerden mi kuşatılır.?
Ne günlere kaldık Allah’ım.
Şimdi daha iyi anlıyorum neden İngiliz dilini ilköğretim seviyesine indirdiler.
*12 yıl müzik dersi eğitimi al, herhangi bir enstrüman çalamadan okul bitir.
*12 yıl İngilizce eğitimi gör bir-iki cümleyle İngilizce örendim zannet.
*Sanki çok lazımmış sen de müstemlekeymişsin gibi İngilizce hazırlık için bir seneni feda et.
*Gelinen finalde ülkenden ne müzisyen ne ressam ne iyi şair ne iyi bilim insanları çıksın.
*Olur da bu eğitim zulmünden sıyrılan olursa, (özel hocalarla ya da kendi zekasıyla) başaranları cemaat denilen kirli yapılar vasıtasıyla ABD kendine köle etsin.
Gel geride kalanlarla din, bilim, sanat, edebiyat üzerine konuş…
Sonra yamalı bohçaya çevirdiğin eğitim sistemine laf söyleme ama dilimize hakaret et.
Allah’ım aklıma mukayyet ol.
İktidar vekili diline hakaret eder, muhalefet vekili orduna hakaret eder.
Şimdilik bize de sabır düşer.
Bak çok sayın Mahir:
Bu güzel dil Türkçe ile Necip Fazıl okudun mu?
Nazım Hikmet okudun mu?
Peyami Safa okudun mu?
En önemlisi Bedri Rahmi Eyüboğlu okudun mu.?
Hatta o değerli şair, ressam ve fikir adamının şu şiirini okudun mu?
Bizden size gelsin.
ÜÇ DİL
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Nenniler, masallar, küfürler de caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime arslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
Hadi bunları Türkçeden başka dilde söyle.
Hadi!
Hadi!
Hadi!
Bana bakma, sana bakıyorlar söyle hadi.
Doğru yolda olana selam olsun.!