İmar affı nedir?
Ruhsata aykırı yapılara ‘yapı kayıt belgesi’ verilmesi anlamına gelen imar affı en son Haziran 2018 genel seçimlerinden önce yürürlüğe girdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, imar barışından yaklaşık 7 milyon 400 bin kişinin istifade ettiğini açıklamıştı.
Bu 7000.000 mülk demek…
Düşünün!
Bunu anlaşılacak dil ile ifade edelim.
Köylü kurnazı, para bağımlısı zavallı iki kat müsaadeli evinin üstüne birkaç kat daha çıkar.
Çıkar çıkmasına da izni yoktur.
Köylü kurnazı boş durur mu, hemen elektrik ve su işini çözmek için ruhsatlı katından elektrik ve su hattı çeker.
Bunun ismi de kibarca usulsüzlüktür.
Aslında olması gereken katilin işlediği ahlaksız suça verilen kibar isimdir.
Katil nüfuzlu ve etkili olunca siyaseti de etki altına alır ve siyasiler de oy kaygısı ile arada katile izin veririz demezler de, katil ve maktulü barıştırmak için adına “imar barışı” derler.
Oy için bu acınası duruma izin verenlerin fakir seçmenleri şimdi “oyyyy oyyyy” diye inler.
Sonra bunun adı kader olur.
Kaderi yazan Allah ve suçtan münezzeh olan Allah suçlanır.
Nasıl?
İyi mi?
Bu işler, organize işler.
Allah ne diyor?
Aklını keşfetmeyenin burnu b.ktan kurtulmaz.
Başka soru?
ÖNEMLİ!
Bu depremde önemli iki şeyi daha öğrendik:
Cep telefonu vericileri asla bina üzerine konulmayacak.
Tüm yapılar özerk ve bağımsız bir kurum tarafından denetlenecek.
Gıda üretimi yapan tüm işletmeler, yüksek depreme dayanıklı yapılar olacak.
ADALET VE MERHAMET.
Ferda Akgül der ki; adalet asla merhamete teslim edilemez.
İşte bu nedenle adaleti tesis için yağmacıya, hâine, işbirlikçi ajana, provokatife, merhamet göstermeyen dolaylısıyla fırsat vermeyen askerimizi ve polisimizi canı yürekten tebrik ediyorum.
Ancak şunu da söylemek zorundayım.
Sevgili kolluk kuvvetlerimiz:
Sokakta küçük hırsızı şamarlamakla olmaz.
Zira onlar zaten küçük hırsız.
Gelin büyük hırsızı da bulalım.
O nerde mi?
Ben nerden bileyim, polis olan sizsiniz.
Ben bilsem vallahi söylerim ancak hırsız olduğunu nerden biliyorum.
Çünkü her şey zıddı ile yaşar.
Büyüğü olmazsa küçüğü olmaz.
Saygılar amirim…
MİLLET SAHADA!
İktidarı da, muhalefeti de ve onların taraftarlarına da içinde bulundukları aciz, sığ, zavallı politik çekişmelerini bırakıp, “neden yapılmadı” diye tartışmak yerine, NE YAPABİLİRİZ konuşmaya, çözüm üretmeye davet ediyoruz.!
Farkında mısınız bilmem ama bize 10 atom bombası atılmış gibi yıkım içine girdik.
Artık deprem milli güvenlik sorunu oldu.
Filmlerinizi sevsinler:
Cumhur İttifakı olarak sahada değiliz, Millet İttifakı olarak sahada değiliz.
MİLLET OLARAK SAHADAYIZ.
Doğru yolda olana selam olsun.