Dolar 18,8810
Euro 20,0445
Altın 1.108,49
BİST 5.237,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Çok Bulutlu
İstanbul
11°C
Çok Bulutlu
Çar 9°C
Per 10°C
Cum 12°C
Cts 13°C

Son vatan çalınırken!

Ekim 31, 2022 6:19 am
192

Soruyorum;

20 yıllık AKP, pardon Erdoğan iktidarının yanlış politikaları sebebiyle vatanın ayağımızın altından bir halı gibi çekiliyor olmasının ve çok hızlı bir şekilde Irak’ın, Suriye ve Libya’nın durumuna doğru sürüklendiğimizin farkına varmamız için daha nelerin olması gerekiyor?

Vatan giderse;

Din- Namus- Şeref- İffet- İstiklâl- İstikbâl ve dahası insanlık adına her neyimiz varsa ayaklar altında kalıp yok olup gider.

Bu suskunluk,

Bu keşmekeşlik,

Bu boş vermişlik niye?

EY KOCA TÜRK!

Şanlı bir mâzinin asil ve soylu evlâtları!

Sen bu olamazsın, Allah aşkına çıldırtma beni!

Türk töresinin ve dinimiz İslâm’ın gereği gibi yaşanıp, ırz, namus ve haysiyetin güven içinde muhafazası için bir vatanın olması şarttır.

Vatan, hayvanlar misâli meralarında otlanıp doyulacak, üzerinde şerefsizce ve uşak bir şekilde yaşanılacak bir toprak parçası, bir tarla, bir bostan, verimli bir sera, en önemlisi de, Batı’nın, Arabın, Moskofun soytarılarına peş keş çekilip rüşvet verilebilecek, ecnebilere para karşılığı satılacak bir arsa – arâzi hiç değildir, olamaz da.

Madem, namusun teminat altına alındığı, insan haysiyet ve şerefine yakışır bir hayat için vatan şart ise, o zaman soruyorum ”birileri senin vatanını döviz karşılığı satarken, dahası bölüp parçalamaya çalışırken, senin bu rızan, bu suskunluğun neyin nesi böyle?

Sattıkları, böldükleri, peşkeş çektikleri senin vatanındır ve o vatan senin namusundur ve dolaysıyla;

Karındır,

Kızındır,

Gelinindir,

Mabedindir,

Makberindir,

Mescidindir,

Dedenin ninenin mezarıdır.

Haysiyetin, namus ve şerefindir.

Bak!

Kulak ver!

Ve

İyi dinle!

Gördün mü nelerinin satıldığını?

Ve sen hâlâ senin mukaddeslerini ayaklar altına verenlere karşı suskunsun, şaşkınsın ve zerre hicap duymuyorsun!

Cereyan eden olaylar;

Seyredenler için komedi,

Hissedip görebilenler içinse büyük bir fâciadır.

Hissediyor!

Perde arkasını görüyor!

Felâketi sana duyurabilmek için feryat ediyorum!

Bu ne vicdani körlük?

Bu ne haysiyet ve akıl fukaralığı?

Bu ne boş vermişlik ve tasasızlık böyle?

IRAK’TA OLANLARI NE DE TEZ UNUTTUN!

Ebu Gureyp hapishanesinde toplu tecâvüze uğrayan zavallı kadınların çığlıklarını hatırla!

Iraklı Nur Bacının yazdığı mektubunda;

”Karnımızda düşman askerlerinin çocukları var, her gün sistematik olarak topluca tecâvüze uğruyoruz. Ey dünyanın Müslüman devletleri! Gelin bu hapishaneyi topa tutun, topluca öldürün bizi, bitsin bu işkence” diye arşı çınlatan çığlıklarını duyar gibi ol ve aynısının sana ve en yakınlarına yapıldığını düşün ve aklını başına al!

Yeri gelmişken;

”Kimyasal silâh kullanıyor” iftirasını atarak dünya efkârında Şanlı Türk Ordusunu suçlu sandalyesine oturtmak isteyen hainler ve bu hainlerin sözlerini, hukuk, guguk, demokrasi, ifâde özgürlüğü gibi kılıflarla savunan bedbahtların her biri en kısa zaman zarfında sümük mendiliyle kulaklarından tutularak en yakın kanalizasyon logarından içeri atılmalıdırlar.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.