“Dayanışma”
Hem ne “dayanışma”!
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar Konya’da düzenlenen “5’inci İslâmî Dayanışma Oyunları”na “katılmış”.
Yanlış anlaşılmasın, “sporcu olmadığı için” katıl(a)mamış da, açılış toplantısında bulunmuş.
Duyan da zannedecek ki, KKTC sporcuları da yarışacağı için onları desteklemek maksadıyla Konya’ya gitti.
Ne yazık ki öyle bir şey yok.
Oyunlar Türkiye Cumhuriyetinin Konya şehrinde düzenlendiği halde, hem Türk, hem de Müslüman olan KKTC’nin adı bile yok.
Tatar devam ediyor; “2025’de başka bir İslâm ülkesinde de düzenlenecek, ona katılmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz”.
Olur…
Konya’dakine katılamıyorsun, başka yerdekine nasıl katılacaksın?
Hadi bakalım kolay gelsin.
Tatar Konya’ya gitmişken; “13’üncü Büyükelçiler Konferansı”nın, tema’sı “2023 ve Ötesinde Akil ve Müşfik Türk Diplomasisi” olan toplantısında da bir konuşma yapmış…
Konferansın toplantı tema’sındaki o alabildiğine anlamlı; ahkâmlı, görkemli, alâyişli, asayişli, uhuvvetli, suhuletli ismine bir kere daha bakar mısınız?
“2023 ve Ötesinde Akil ve Müşfik Türk Diplomasisi”…
Bravo… Kim bulduysa bu ismi, şahsım adına tebrik ve teşekkürlerimi arz ediyorum.
(Yalnız yanılmıyorsam, Akil’deki “a”nın üzerinde inceltme işareti olmalı).
…
Yeniçağ Gazetesi yazıyor;
“Abdülhamid Han gemisi kendi kara sularımızda geziyor. Daha önce gaz aranıp bulunamayan yerde gaz arayacak. Dağ fare doğurdu. Türkiye’nin dördüncü sondaj gemisi Abdülhamid Han, düzenlenen törenin ardından Antalya’nın Gazipaşa ilçesinin 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna doğru ilk görevine çıktı”.
Lefkoşa’dan Sabahattin İsmail diyor ki; “Keşke Gemiye Kıbrıs’ı İngiliz’e veren Padişahın adı verilmeseydi… Saçma sapan Sevilla haritasında sıkıştırıldığımız yerler içinde kalan ‘Yörükler-1’ kuyusunda değil, meselâ ‘6.ıncı Parsel’de araştırma yapabilseydi”…
Evet teknolojik olarak âlemin en kuvvetli ve kudretli gemisi keşke Gazipaşa’nın 55 kilometre açığında kalmasaydı. Karpaz’ın açıklarından dönüp, GAZİMağusa’nın kıyısından, Derinya, İngiliz Üsleri, İskele, Leymosun, Kasaba’dan dolaşıp Poli’den Lefke sahiline geçse; en sonunda da dosta düşmana korku salıp Girne’de demirleseydi.
Bu saydığım güzergâhındaki derin araştırmalarını aşağı yukarı bir veya iki yılda ancak yapabilecek, dünyanın gözü de üzerinde olacaktı.
“Kıbrıs’ı İngiliz’e veren Padişah” şimdi Türkiye Kıbrıs arasında petrol-gaz arıyor…
Bundan daha güzel ne olabilir! 11 Ağustos 2022