Eti Maden’in gözü doymuyor

Şirket madencilik faaliyeti yürüteceği sahanın genişletilerek faaliyetlerine devam etmek için yeni bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) talebinde bulunmuş, Giresun İl Genel Meclisi çevre ve insan sağlığı açısından sakıncalı bulduğunu belirttiği raporu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına göndermişti. Ardından, AKP ve MHP’li üyelerinin kararlarını değiştirerek şirketin maden sahasının genişletilmesinde herhangi bir sakınca olmadığı yönünde yeni bir rapor düzenlenmesi sağlanmıştı.

CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı; “Cengiz Holding’e ait Giresun Espiye Eti Bakır AŞ’nin bölgede yürüttüğü madencilik faaliyetinin çevreye, doğal hayata verdiği zararları yıllardır Meclis Gündemine getiriyoruz. Geçen sürede doğal güzelliği, toprağında barındırdığı endemik bitkiler, yeraltı su kaynakları, tarım alanları ve yaban hayatı büyük zarar gören Kızılkaya Dağları ve çevresi maalesef yok edildi. Şirket Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını üzerindeki nüfusunu kullanarak tüm bölgeyi yok etmeyi kafasına koymuş anlaşılan” açıklamasında bulundu.

ETİ Bakır tarafından işletilen maden sahasında açık ocak kapasite artışı, yeraltı maden işletmesi, mevcut cevher zenginleştirme tesisi, ilave cevher zenginleştirme tesisi, mevcut atık depolama tesisi ve ilave atık depolama tesisleri yapılması talebi bu talanın tam bir yıkıma dönüştürüleceğinin işaretiydi diye sözlerine devam eden Tığlı, “Berat Albayrak’ın 2016 yılında Doğu Karadeniz’de maden aramasının yoğunlaşacağını belirtmesi sonrası bugün Giresun ilinde 256 bin 106 hektar alan maden araması için 129 ruhsatla her türlü denetimden uzak vahşi madenciliğe açıldığını” hatırlattı.

MAALESEF! BAKANLIĞI, CENGİZ HOLDİNGLER YÖNETİR OLMUŞ

CHP’li Tığlı, “Giresun’un bakır, kurşun ve çinko bakımından zengin dağı, toprağı maden şirketlerine peşkeş çekildi. Mevcut kapasiteyle dahi bu kadar tahribata neden olan şirketin talebine Bakanlığın dur diyemeyeceğini biliyorduk; ama Giresun İl Genel Meclisi Tarım ve Orman Komisyonu iktidar ve muhalefet partilerinin oybirliği ile hazırladığı çevre ve insan sağlığı açısından bölgede yaratacağı tahribata vurgu yapan rapordan bu kadar rahatsızlık duyarak, seçilmiş meclis üyeleri üzerinde baskıyla raporu değiştirebileceklerini düşünmüyorduk” dedi.

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Necati Tığlı, “ÇED sürecinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Devlet Su İşleri (DSİ) 22. Bölge Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Özel İdaresi’nin proje hakkında görüşleri alındığını bunun yanında “ÇED Gerekli Değildir Kararı” projenin başlaması için yeterli koşul olmadığını hatırlattı. Kamu kurumlarını bürokratik baskı kanallarıyla çevre ve insan sağlığını düşünmeyen kararlar almaya zorlayabilirsiniz ama seçilmiş meclis üyelerine sopa gösterme hadsizliği Bakanlığı bu holdinglerin yönettiğine iyi bir örnek olarak kayıtlara geçmiş oldu” ifadelerine de yer verdi.