Koloni mezarlığı
Karşıya geçmek için kaldırımdan inerken şaşırıyorum.
Sola bakıyorum araba geliyor mu diye, ama sağdan geliyorlar.
Çünkü bu memleket sağ direksiyon, sol trafik!
Çünkü “Koloni Mezarlığı”ndayız.
Kıbrıs’ın kuzeyindeyiz. (Hoş güneyi de farklı değil.)
1960’dan beri 62, 83’den bu yana 39 yıl geçmiş ama trafik halâ soldan akıyor.
“Gardiyana duyulan aşk” bu olsa gerek.
Stockholm Sendromu.
…
Girne Merkez Komutanlığı “yan tarafa” taşınmış. Sokak arasında küçük bir binaya.
Hâlbuki görkemli, pırıl pırıl bir binada idi.
Girne Rumlarda iken Metropolitlik olan yer.
İşte onun için Metropolitin makamına, Merkez Komutanının yerleşmiş olmasının mutluluğunu yaşıyor(dum).
Tarihin intikamı idi, tarihten alınan intikamın görselleştirilmiş bir ifadesi idi.
Girne’ye takılan madalya idi.
Şimdi ise terk etmişler, Belediye’ye vermişler, Kent Müzesi olacakmış.
Etrafına ve binaya bakın, harabe…
Yirmi yıl veriyorum size, bina bir şeye benzerse lafımı geri alacağım.
Bakın 2018’de ne yazmışız;
“Belediye Meydanı ile Baldöken Mezarlığı arasından eski limana ‘Merdivenli Yol’ iner. Yolun hemen başındaki görkemli eski bina sömürgen İngiliz Valisinin yazlık ikametgâhı imiş o yıllarda.
Merdivenli yol, işte bu binanın önünden başlar.
Yokuşun sol başında yer alan, şimdi meyhane/otel olarak kullanılan aynı tip eski bina ise zamanında ‘İngiliz Zabit Mahfeli’ imiş.
İkisinin, ‘tarih keyfi yaşamak için’ aynı maksatla; yâni Subay Orduevi ve Kolordu Komutanının Lojmanı olarak neden kullanılmadığını merak ediyorum”. [i],[ii]
Metropolitlikten neden çıkar Merkez Komutanlığı?
İngiliz sömürge valisinin yazlık lojmanı ile İngiliz zabit mahfeli neden KTBK’leri veya GKK’lığı tarafından kullanılmaz.
Tarihten neden intikam alınmaz?
Lefkoşa Türk mahallesindeki Siliftar (Silahdar, Quirini) Burcu üzerine 1930’da İngiliz İdaresi zamanında Majestelerinin Valisi’nin karargâh binası olarak inşa edilen şimdiki Cumhurbaşkanlığı Binası, önce Dr. Küçük, sonra da Denktaş ve sırasıyla diğer KKTC Cumhurbaşkanları tarafından kullanılmış ve kullanılmaktadır.
Evvel zaman içinde “Devlet Kuran son Türk” olan Denktaş’ı bir ziyaretimden çıkışta kapıda sohbet ederken; binanın girişinde iç tarafta bulunan çift başlı, çift kuyruklu geleneksel İngiliz Arslanı motifinin kendisini rahatsız edip etmediğini sormuştum.
Her zamanki babacan tavrıyla ve gülerek; “Bırak tepelerinde dalgalanan Türk bayraklarını görsünler 24 saat, öne eğilmiş başlarını zevkle seyrediyorum” demişti.
O binanın halen de KKTC Cumhurbaşkanlarının makamı olarak kullanılıyor olması sembolik olarak son derece anlamlıdır.
“Tarihi okuyuşunuza” bağlı olarak tarihten duyulan zevktir, tarihten alınan intikamdır, tarihin intikamıdır.
İşte bu duygu ve düşüncelerle KKTC’nin kuruluşunun 39’uncu yıldönümünü olan bu 15 Kasım’ı yürekten kutluyor nice bin yıllar diliyorum.
[i] [i] https://www.turkishnews.com/tr/content/2018/11/11/kasim-kibrisi-huseyin-mumtaz/
[ii] https://www.turkishnews.com/tr/content/2021/07/03/girne-icin-masum-bir-teklif-huseyin-mumtaz/