Tarla
Toprağa ekilen herşey bir şekilde yeşeriyor. İster meyva- sebze tohumu olsun ister düşünce tohumu hiç farketmez. Fakat biz nadirde olsa bazı ayrıntıları gözden kaçırıyoruz. Burada asıl bahsetmek istediğim şey bu verimli toprağa ekerek
sonuçlarına katlanmak zorunda kaldığımız düşünce tohumu yada tohumlarıdır. Düşün düşün bir sonuç yok. Herşeyde olduğu gibi dusuncedede başlangıç, düşüncenin özelliğine göre çok mühimdir. Ne ekersin elinle o gelir yemeğine. İyi düşünmek, olumlu düşünmek ya gerçekte çok zor yada tam bir profetirol sanat… İşte bu olumlu düşüncelerin dahilindeki kişi yada kişiler doğuştan bir sıfır önde. Çünkü hayat o’nlara güzel. Düşündükleri gibi yaşamlarıda onlara az- çok bir şekilde haz’zı tattırıyor. Bu Tat’mak eylemi hem fiziki hemde manevî. Tabii ki kimilerine göre maneviyat ön planda kimilerine göre ise maddiyat, para aldı başını gidiyor… Allah aşkına bir insan bu parayı hedef haline mi getirir yoksa hedefe ulaşırken kullanılacak bir gereç… Düşüncem tarafsız olduğu için, susma sustukça sıra kime gelecek… Hayat garip bir olgu. Kimimiz taptık paraya gidiyoruz kimimiz maneviyat ön planda kimimizde ise ikisi bir arada… Veyahutta ben bilmem olmayan eşim bilir. Söylenildiği gibi olmayan bir eşim… Yani çekirdek ailenin temellerinden bir tanesi olan bayan maalesef yok ki…Deli Deli desdeli kulaklarıda küpeli…Yani neyi ektim elimle onu biçtim halimle… Artık sakla samanı gelir bir adamın sırası.
Hayat acısıyla tatlısıyla yinede yaşamaya değer…
Kalınız sağlıcakla…