“Kitap yazan Eski Askerler” dizimizin bugünkü konuğu Ali Fuat Cebesoy.
23 Eylül 1882’de Salacak, Üsküdar, İstanbul’da dünyaya geldi.
Bende mevcut olan kitabı, “MİLLÎ MÜCADELE HATIRALARI”[i] dır. (İki cilt).
Atatürk ile Harp Okulu yıllarında sınıf arkadaşı idi. İşgal sırasında İzmit’ten Ankara’ya ilerleyen İngiliz birliklerine ateş açma emrini vererek şimdiki adı Alifuatpaşa tren istasyonu olan mahalde durdurması nedeniyle Türk Kurtuluş Savaşı’nı fiilen başlatan ilk komutan oldu.
Anne tarafından dedesi Doksanüç Harbi’nin ünlü kumandanlarından Mehmed Ali Paşa, babası Büyük Millet Meclisi’nin ilk Nâfia Vekili İsmâil Fâzıl Paşa’dır.
Erzincan Askerî Rüştiyesi ve Saint Joseph Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği Harp Okulu’nda Mustafa Kemal ile tanıştı. 1902’de Harp Okulu’ndan, 1905’te de Harp Akademisi’nden mezun oldu. Beyrut ve Rumeli’de görev yaptı, burada İttihat ve Terakkî Cemiyeti mensuplarıyla münasebeti oldu. Roma Ataşemiliterliğinden (1909-1911) sonra 7’inci Kolordu’da (Manastır-Üsküp) görev aldı, Balkan Harbi’nde Yanya Kalesi müdafaalarına katıldı. I’inci Dünya Savaşı’nda önce 25’inci Tümen kumandanı olarak I’inci Kanal Seferi’nde, arkasından 14’üncü Tümen kumandanı olarak doğu cephesinde 1916 yılı muharebelerinde görev aldı. 1917’de tekrar Sînâ-Filistin cephesine gönderildi, daha sonra 20’inci Kolordu kumandanı olarak Bi’rûssebi‘-Gazze muharebeleri ve Kudüs müdafaasında büyük yararlıklar gösterdi. Bu sırada generalliğe terfi ettirildi. Mütareke sırasında diğer kumandanlarla birlikte ordu kalıntılarını, silâh ve malzemeyi süratle Anadolu’ya taşımaya çalıştı; bölgesinde jandarmayı güçlendirme gayretleri daha sonra güneyde Millî Mücadele’nin çekirdeğini teşkil etti. Bir süre Mustafa Kemal Paşa’nın yerine Yedinci Ordu kumandanlığına vekâlet etti, daha sonra İstanbul’a gitti. İstanbul’da vatanın kurtarılması için çareler arayan askerî-sivil birçok kişi ile görüştü. Bu arada Mustafa Kemal’e destek vaadinde bulundu ve onun da isteğiyle 20’inci Kolordunun barış karargâhı olan Ankara’ya döndü.
1919 yılında Türkiye işgal edilirken Anadolu’da bağımsız olan iki kolordudan biri Ankara’da Ali Fuat Paşa komutasında, diğeri ise Erzurum’da Kâzım Karabekir komutasındaydı. Ali Fuat Paşa’nın emriyle 20’inci Kolordu, birlikleri İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir istikametine ilerleyen İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında, hâlen adı Alifuatpaşa olan, Geyve istasyonu mevkiinde ateş açarak onları durdurup geri püskürttü ve Türk Kurtuluş Savaşı’nı fiilen başlatan ilk komutan oldu. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktıktan sonra Erzurum Kongresi’ne gitmeden Amasya’da Ali Fuat Paşa ile görüştü ve Amasya Tamimi ilan edildi.
Amasya Tamimi, Sivas Kongresi hazırlıkları ve Hey’et-i Temsîliyye’nin çalışmalarında en büyük destek Ali Fuat Paşa’dan gelmiştir. Bu kolordu, ileride Millî Mücadele yıllarında kurulacak batı cephesinin de temelini oluşturmuştur. İstanbul hükümetince görevden alınınca Hey’et-i Temsîliyye kendisine, “Garbî Anadolu Umum Kuvâ-yi Milliye Kumandanı” unvan ve salâhiyetini verdi (9 Eylül 1919). O da I ve II’inci Eskişehir harekâtları ile (Eylül-Ekim 1919, 18-28 Mart 1920) İngilizlerin İzmit’e kadar çekilmelerini sağlayarak Anadolu’da millî iradenin kuvvetle yerleşmesine vesile oldu. Batı cephesi kumandanlığı sırasında Yunan ilerleyişini durdurmak için giriştiği Gediz taarruzundan istenilen sonuç elde edilemeyince cephe kumandanlığından alınarak Moskova büyükelçiliğine tayin edildi.
1922 Mayısında Ankara’ya döndü; önce Müdâfaa-yı Hukuk grubu reisliğine, arkasından Büyük Millet Meclisi II’inci Başkanlığına seçildi (13 Aralık 1922). Daha sonra bu görevden ayrılarak (24 Ekim 1923) ordu müfettişliğine tayin edildi. Bir yıl sonra bu vazifeden de istifa etti ve sadece milletvekilliği görevini sürdürdü. 17 Kasım 1924’te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda umumi kâtip olarak görev aldı. Fırka kısa zamanda mecliste etkili bir muhalefet olarak kendini gösterdi. Ali Fuat Paşa fırkanın kuruluş maksadının Mustafa Kemal’e değil hükümete muhalefet olduğunu ve mecliste bir murakabe sisteminin oluşmasını temine çalıştığını ifade ettiği halde parti kapatıldı; üyelerinin çoğu İzmir Suikasti davasında yargılandılar. Ancak Ali Fuat Paşa ile diğer Millî Mücadele liderleri beraat ettiler.
1934’te Atatürk kendisine Cebesoy soyadını verdi. 24 Mart 1939’dan itibaren de Cumhuriyet Halk Partisi Konya mebusu sıfatıyla Nâfia (1939-1943) ve Münâkalât vekillikleri (1943-1946) görevini yürüttü. Kâzım Karabekir’in ölümü üzerine meclis başkanlığına seçildi (Ocak-Ekim 1948). Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılarak 14 Mayıs 1950 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden Eskişehir bağımsız milletvekili, 1954 ve 1957 seçimlerinde ise İstanbul bağımsız milletvekili seçildi. 27 Mayıs 1960 İhtilâli’nden sonra aktif siyasî hayattan çekildi. 10 Ocak 1968’de vefat etti, vasiyeti üzerine Sakarya’nın Geyve ilçesine bağlı Ali Fuat Paşa adıyla anılan kasabaya defnedildi.
Ferik (Korgeneral) idi.
İstiklal Madalyası sahibidir.
10 Ocak 1968 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti. Hiç evlenmemişti. Sakarya’nın Geyve ilçesi adını verdiği eski belde Alifuatpaşa mahallesinde Merkez Camii’nin avlusunda defnedildi.
Yazmış olduğu diğer eserler şöyledir;
1.Birüssebi – Gazze Meydan Muharebesi ve 20. Kolordu (1938)
2.Moskova Hatıraları (1955)
3.Siyâsî Hatıralar (I. cilt: 1957, II. cilt: 1960)
4.Mektep Arkadaşım Atatürk (1967)
5.Mustafa Kemal – Millî Lider
[i] VATAN Neşriyat. İstanbul 1953