Dolar 18,8752
Euro 19,9090
Altın 1.099,08
BİST 5.058,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Pts 18°C
Sal 12°C
Çar 10°C
Per 10°C

Fındıkta risk altında!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkenin katma değeri yüksek önemli ihraç ürünlerinden olan fındık, kayısı, üzüm, erik, kiraz ve badem gibi ürünlerin kuraklıkla karşı karşıya bulunduğunu bildirdi.

Fındıkta risk altında!
Ocak 13, 2023 8:08 am
82

Mevsim değişikliklerine bağlı olarak yaşış miktarlarındaki düşeşe dikkat çeken Bayraktar, “Kışlık ekilen ürünlerde kuraklıktan etkilenme dolayısıyla verim kaybı tahminleri için henüz erken bir dönemdeyiz. Önümüzdeki günlerde yağışların normal seviyesinde olmasıyla hububatta kuraklık riski azalabilir. Kış yağışlarının yanında mart, nisan ve mayıs aylarındaki yağışların kışlık ekimler açısından önemi daha büyük hale geldi” dedi.

ARALIK AYINDA SICAKLIK ORTALAMASI 3.2 DERECE YÜKSEK SEYRETTİ

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2022 yılı aralık ayı sıcaklık ortalamasının normaline göre 3,2 santigrat derece artış göstererek 8 santigrat derece seviyelerine ulaştığına işaret eden TZOB Başkanı Bayraktar, “Bu sıcaklık değeri 52 yıllık aralık ayı ortalamalarının en yükseği olarak ölçüldü. Yine bölgeler bazında da sıcaklık değerleri oldukça fazla gerçekleşti. Antalya ilinde aralık ayında maksimum sıcaklık ortalaması 92 yıl sonra rekor kırarak 19,1 santigrat dereceye ulaştı. Aralık ayından sonra ocak ayında da normallerin üzerinde devam eden hava sıcaklıkları özellikle meyve ağaçlarında fenolojik gelişmenin zamanından önce olmasına neden olacak. Bu durum sonraki aylarda meydana gelebilecek don afetiyle, ülkemizin katma değeri yüksek önemli ihraç ürünlerinden olan fındık, kayısı, üzüm, erik, kiraz ve badem gibi ürünlerde zarara sebep olabilir. Arka arkaya 3 yıldır sonbahar yağışlarının normallerin altında gerçekleşmesi ve bu yıl sezonun başından itibaren ülke genelinde beklenen yağışların gelmemesi sonucu meteorolojik ve tarımsal kuraklığın yanı sıra hidrolojik kuraklık da yaşanabilir. Önceki yıllarda hidrolojik kuraklık sonucu göller ve akarsularda kurumalar görülmüş, barajlarda su seviyeleri azalmış, yeraltı su seviyeleri gerilemiş, içme suyu konusunda dahi endişeler yaşanmıştı. Uzmanlar bugünlerde de gelecek tehlikeyi işaret ediyorlar. Göllerde kurumaların olduğu, baraj seviyelerinin düştüğüne yönelik haberler sürekli artıyor. Yeterli sulama yapılamaması durumunda birçok üründe verim kaybı yaşanabilir. Su yetersizliği ürün tercihlerini de etkileyecek, üretici daha az su isteyen ürünlere yönelecektir. Üretim düşüklüğü gıda arzının gerilemesine neden olacak ve neticede ise yaşanan bu olumsuz durum tüketici fiyatlarına olumsuz yansıyacaktır.  Hidrolojik kuraklık sonucu sulu tarım alanları da riske girebilir. Çiftçilerimiz yağışın olmaması ve barajların su seviyesinin düşük olması nedeniyle hangi ürünü ekeceği konusunda kararsız kalıyor. Önümüzdeki aylarda yağışların yetersiz olması ve sulamanın yeterli düzeyde yapılamamasıyla mısır, pamuk, şekerpancarı gibi çok su isteyen ürünlerde de sorun yaşanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Kuraklığın diğer doğal afetlerde olduğu gibi küresel ısınmanın getirdiği iklim değişikliğiyle gelişen bir durum olduğunu belirten Bayraktar şunları kaydetti;

“Uzmanlar sorunun köklü çözümü için alınan tedbirlerin kısa ve orta dönemde yarar getirmeyeceğini de ifade ediyor. Bu nedenle kuraklık riskini yönetebilmeli, en az zararla bu afetten çıkmanın yollarını bulmalıyız. Gerek tarım, gerek sanayi sektörleri ve gerekse evde tüketilen suyun tasarruflu olarak kullanılmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır.

Bu bağlamda, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, 2020-2021 sezonu öncesinde iklim değişikliği ve kuraklığın ciddi bir boyutta kapımızı çaldığını 2020’nin aralık ayında geniş bir raporla kamuoyuna duyurmuştuk. Ülkemizin Akdeniz çanağında iklim değişikliği sonuçlarından en fazla zarar görecek ülkelerden biri olduğunu, bu konuda tedbir alınması gerektiğini belirtmiştik. Yaşanan önemli boyuttaki kuraklıktan zarar gören üreticilerimizin kaybolan gelirlerinin telafi edilmesini istemiştik. Neticede kuraklıktan zarar gören üreticilerimize gerekli destekler sağlanmıştı. Bugün yine bu uyarıları yapıyoruz ve acilen alınması gereken tedbirler olduğunu vurguluyoruz. 2022-2023 tarımsal üretim döneminin; verimli geçmesi için yağış almayan tüm bölgelerimizde en kısa zamanda yeterli yağışın alınarak, çiftçilerimizin bol kazanç sağladığı, kalite ve rekoltenin düşmediği bir yıl olarak tamamlanmasını temenni ediyorum.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.