Bu bir kişilik yada karakter meselesi

İnsan aynı kapıya çıkan vede sahibi olduğu kişilik,karakter,şahsiyetle birlikte yaşama merhaba der.

Bu kişilikle beraber sonunda dünyaya elveda eder. İnsanın bu yeryüzünde ortaya çıkması ise insanlar açısından genel manada olumlu sonucu ağır basan bir tablo olarak değerlendirilmektedir.

İnsanın bu dünyaya elveda edişi ise genel anlamda toplum açısından olumsuz vede trajik bir bir vaziyet olarak görülmektedir.

Başta olması gerekende budur.

Genel olarakta daima böyle kalacağı aşikar bir sonuç.

Fakat İslamiyette açık-seçik belirtilmiş olduğu üzere; her hayırda vardır bir şer, her şerde de bir hayır bilgisi dinimizce kesinlik kazanmıştır.

Yüce Allah’ın takdiri böyle oluncada, hemde bu çok doğru ve kusursuz bir eylem ki; biz kullara düşen ellerimizi semaya açarak ona dua etmektir.

Bu başlıkla insanın aklına, eğer bu tanımlamayı daha özele indirgeyecek olursak, toplumdaki bazı kesimin sahip olduğu durumun ta kendisidir. Yani kişilik bozukluğu sıkıntının merkezidir.

Tabii ki bu sıkıntıyı atlatabilmek niyetiyle uğraş mak, azda olsa efor sarfetmek işin asıl orjinidir. Yani elimizden geleni yap gerisini ise Yaradanımız a havale etmek boynumuzun bir borcu.

Şahsım olarak bendeki kişilik bozukluğu ise organik bir kişilik bozukluğudur. Tani ise kıymetli hekimlerimiz tarafından bu bahsi geçen isimle belirlenmiştir.

Böyle bir sağlık sorununun asıl çözümünün ise şimdiki hayat serüveninde nerede vede nasıl bir yerde açıkça bahsetmek gerekiyorsada nasıl bir ilim yuvasında bulunduğunu tahmin edebileceğinizi düşünüyorum. Çünkü her şey açık seçik ortada.

Gelişmiş ülkelerdeki bu çözüm yolu topluluk açısından gayet olağandır. Ancak ülkemizde maalesef acı fakat gerçek ki azda olsa değil çok mu çok anormallik aldı başını gidiyor. Ne ekersen elinle o gider seninle söz grubu uğraşmanın çözüm yolunun başlangıcı olduğunun kanıtıdır.

Tabii ki işin içerisine maneviyat tesir edincede; uğraş+ tevekkül=şahane bir durum, hal.

Biz insanlar için zaten layıkıda budur. Beklentimizin bu yönde olması hem maddi hemde özellikle manevi açıdan insanı ferahlatan bir yoldur.

Kimi evrim teorisi kurnazları ise bu dinimiz olan İslamiyetin çatısı altındaki yola daima şüpheyle yaklaşmayı kendilerinde bir çıkar yolu olarak görmüşlerdir. İşte bu kişiler bir anlamdada ya benim gibi bipolar yada şizofreni hastalığının esiri olmuşlardır. Fakat bahsi geçen bu iki çeşit psikiyatrik hastalığın tesirinde olan kişi-kişilerden özür dilemek boynumun borcudur.

Kalın sağlıcakla …