Pandemiye Kış lastiği
Nisan ayında benzinin litresi 2.30’a fırlayınca, hükümet her zaman yaptığı gibi kolları sıvamış ve vatandaşın enerjiden kaynaklanan fazla giderlerini hafifletmenin yollarını aramıştı. Koalisyon ortakları tasarladılar, tartıştılar, onayladılar ve 1 Haziran’da yürürlüğe girecek olan, başta demiryolları olmak üzere, şehir içi, şehirlerarası, feribot bağlantıları da dahil olmak üzere, bütün iletişim araçlarının aylık abonesini, 9 (dokuz) Euro’ya indirdiler. Vatandaş olmak veya Almanya’da ikamet etmek gerekmiyor; turistler de 9 Euro ve bir resim karşılığın da, bir ay boyunca Almanya’nın her tarafına, hatta komşu ülkelere de gidebilecekler. İlgi çok büyük; Alman Demiryollarının 17 milyon abone bilet sattığı belirtiliyor. Hükümet mineralöl yani mineral yağ’dan, (ham petrol) aldığı vergi oranını da düşürdü. Yine 1 Nisan’da yürürlüğü giren bu kararla, benzinin litre fiyatın da 35, mazotun litre fiyatın da 17 kuruş (Cent) indirim olacağı hesaplanıyordu! Ekonomi de fiyatı piyasa tayin ettiği için, hükümetin yaptığı vergi indiriminin ne zaman ve hangi oranda litre fiyatına yansıyacağı merak ediliyor, bu tedbirin 1 Haziran’da fiyatlara yansıyamayacağına kesin gözüyle bakılıyor du. Devlet ham petrol alınırken firmaların ödedikleri vergiyi düşürmüştü, firmalar önce petrol alacaklar, az vergi ödeyecekler, petrol rafinelerde benzin ve mazot haline getirilip, istasyonların depolarına gelecek, vatandaşın hizmetine sunulacak. Bu işlemin şirketlerin ve istasyonların durumuna göre, bir kaç gün süreceği tahmin ediliyordu. Hiç öyle olmadı: 1 Haziran günü hemen hemen bütün istasyonlar da benzinin litre fiyatı 1,80’lere, 1.90’lara düştü! Shell, Aral, BP, Total ve diğerleri nasıl yaptılarsa, vergi indirimini hemen ilk günde, saati saatine tüketiciye yansıtarak, çok güzel bir jest yaptılar! Ertesi gün tabelalar E10 benzin 172, E5 süper benzin 176 Kuruş’u gösteriyordu!
Elektrikli araç alanlara devlet dokuz onbin Euro yardım yapıyor. Gün geçtikce sokaklarda, evlerin kapıların da daha çok görülmeğe başlayan, Tesla’lar, Hyundai’lar ve diğer elektrikli arkadaşlar 40 – 50 binlerin üzerinde seyreden satış fiyatlarıyla, burada normal ölümlü olarak tanımlanan, orta sınıfın bütçesini biraz zorluyor. Bunun üstüne elektriklilerin bir depo ceryan ile ulaşım mesafelerinin kısa oluşu ve dolum istasyonlarının azlığı eklenince, insanlar kapılarında ki benzinli ve mazotlularından ayrılmak istemiyorlar. Benzin fiyatının tavan yaptığı Nisan ayın da bile yollarda ki taşıt sayısın da hiç azalma olmaması, hem insanların sevgili oyuncaklarından kolay kolay vazgeçmeyeceklerinin, hem de alım güçlerinin kuvvetli olduğunun göstergesiydi!
Halk adına devletin işlerini yürüten hükümet, bugünler de yakın tarihinin (kırk yıl) en yüksek enflasyonunu (yıllık %7,8) yaşayan vatandaşın alım gücünün düşmesini önlemek için, yıllar önce planlanarak yürürlüğe sokulan iklim vergisinin (yenilenebilir enerji üretimine yardım) (Klima Steuer) getireceği yükü hafifletmek için, aylığı 4000 Euro’dan az olanlara, karı koca da 8000 (sekizbin) Euro, Klimageld (iklim parası) ismi altında para yardımının hazırlığını yapıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının hemen ardından, Scholz alman ordusuna 100 milyar Euro yatırım yapacaklarını açıklamıştı. Az önce bu maksatla kurulacak sondervermögen (özel fon) millet meclisin de 683 kabul, 93 ret, 20 çekimser oy ile kabul edildi.
Benzin fiyatının alçak uçuşu çok uzun sürmedi: Bayram olan pazar günü tekrar iki Euro seviyesine çıktı. Bu da benzinin fiyatını serbest piyasa veya rekabetin değil de, firmaların anlaşarak tespit ediyor oldukları şüphesinin altını doldurdu! Vergisi yüksek benzini ucuza, talep artış olmamasına rağmen, (vatandaş 9 Euro’luk aylık abone biletlerle, burada Türkiye’de ki otobüs ağı gibi memleketin her tarafına ulaşan demiryollarına koştu) az vergili benzini pahalıya satmanın başka türlü izahı nasıl yapılabilir?
Corona bağlamlı günlük ölüm sayısı 90 ile 120 arasında seyrediyor. Haftalık insidans gün itibarı ile 302, yoğun bakım hasta 636. Maske zorunluluğu kaldırılmış olmasına rağmen insanlar kapalı alanlar da, bilhassa marketler de, alışveriş merkezlerin de maske takmayı sürdürüyor. Aşıya kesinlikle karşı olan ve hiç aşı yaptırmayan 72 yaşındaki Elfriede hanım, Covid’e yakalanıp, üç dört hafta evden dışarıya çıkamamış olmasına rağmen, hergün ellerinde ki iki değnekle kilometrelerce yürüyüş yapıyor, bol bol su içiyor, mecbur olmayan yerler de kesinlikle maske takmıyor ve hükümetin bu bağlam da aldığı tedbirlerin hepsine, nasıl yaşayacağıma ben karar veririm prensibiyle uymadığını, uymayacağını söylüyor.Üç kere aşı yaptıran 67 yaşındaki Harald, aşı yaptırmamakta inat eden küçük bir kesimin, Covid’e yakalandıkların da hastahaneye alınmamasını, yoğun bakım hizmeti verilmemesini istiyor. Onların yüzünden pandeminin bitmediğine, normal yaşama dönülemediğine, en önemlisi de, pandemi öncesi yıl da bir kaç kere yaptığı, Güney Fransa tatiline çıkamamasına isyan ediyor ve bunu yüksek bir sesle ilan ediyor!
Merkezi Hükümet yetkilileri havaların ısınmasının da etkisiyle düşüşe geçen salgının, eylül de tekrar yükselişe geçeceğinden yola çıkarak, bugünden gidilecek yolun rotasını bellirlemek için, eyalet başbakanlarıyla biraraya geldi. Sağlık bakanı aşı oranının yüksek olduğu Portekiz’de artış gösteren, Omikron-Subtyp BA.5 tanımlı değişikliğin, Almanya’da da ortaya çıkacağına kesin gözüyle bakıyor ve sonbahar da tekrar maske ile bazı kısıtlamaların getirilebileceğinin altını çiziyor. Bütün imkanları seferber ederek, okulları kapatmamağa, öğrencilere maske taktırmamağa çözümler, çareler arıyorlar; pandeminin gidebileceği yolların haritalarını çizerek, alabileceği mutasyonların senaryolarını yazarak!
Maliye bakanı yükselen enflasyonun (yıllık %8) ekonomik gelişme ve sosyal barış için büyük bir tehlike olduğunu, hükümetin yaptığı çeşitli yardımların yanısıra, çeşitli alanlar da vergi indirimine de gidilebileceğini vurguladı önceki gün. Vergi indirimi meyve ve sebze de yapılabilir çünkü son günler de seslendirilmeğe başlandı. İnek ve domuz etin de KDV’nin arttırılmasını, (su enerji ve gıda tasarrufu) buna karşılık böcek, sinek, üvez’in (bilumum haşarat) hiç vergisiz, asya’da ki gibi beslenme zincirine katılmasını talep edenler var. Bilmiyorum içi ağaç kurduyla dolu sandiviç’in tatı nasıl olur?
Almanya’da kış mevsimin de kış lastiği kullanma mecburiyeti yok. Neden yok; çünkü memleketin her tarafına aynı oran da kar yağmıyor. Hatta bazı yörelere hiç kar yağmıyor. Demokrasi karşılıksız yükümlülük yok diyor. Karlı yolda yazlık lastiklerinle yolda kalarak, trafik akışını rahatsız edersen, cezalandırılıyorsun! Onun için karlı bölgeler de yaşayanlar, kış gelmeden kışlık lastiklerini takıyorlar. Diğerleri kışlık lastiklerini garajların da veya küçük bir ücret karşılığın da lastikçilerin depoların da hazır tutuyor, kar yağdığın da hemen değiştiriyor. Olaf Scholz sonbahar da kış öncesi pandemi de görülebilecek yükselmeğe karşın alabilecekleri tedbirlerin masaya yatırıldığı toplantı sonrası, yaptığı açıklama da, bu yaşam tarzına vurgu yaparak; pandemi’ye kış lastiği hazırladıklarını belirtti. Covid 19 pozitifli oranı yükselişe geçerse, (kar yağarsa) oralara mesafe, maske ve benzeri uygulamalar gelecek, pandemiye kış lastiği takılacak!