Yükle bavulu al 6000 Avroyu!

Motosikletiyle Türkiye’yi turlayan arkadaşımızın, bir benzin istasyonun da karşılaştığı, 37 yıldır Türkiye yollarında olduğunu belirtip, motorların yolda işi yok, onlar kesinlikle emniyet şeritinden gitmeliler görüşünü savunan TIR şoförünün yaşadığı memleketimizden, trafiğin de bir TIR kamyonunun sahip olduğu bütün haklara sahip olan ve pratikde de harfi harfine uygulanan motosikletlilerin memleketine (Almanya) kamyon şoförü getirilmesi planlanıyor.

Henüz küreselleşme avrupayı kollarının arasına almadan depolar otobanlara ve demiryollarına taşınmıştı. Küreselleşme her tarafı sarınca, hava ve denizyolları da devreye sokuldu. Almanca kısalımı LKW (Lastkraftwagen) olan kamyonlar, boş otobanlar ve GPS sayesinde, fabrikaların ihtiyaçlarını vaktinde getirerek, hem transport, hem de depo işlemini yerine getirdiler. Bir ara küreselleşme üretimi önce Almanya dışı avrupa’ya, ardından Çin’e taşıdı. Beklenilen oldu, kalite kazandı ve üretim tekrar avrupa’ya, Almanya’ya geri geldi. Üretim yurt dışına çıkınca, anlaşılacağı üzere personel azaltılmasına gidilmiş, bu gelişmeden kamyonlar ve şoförler de nasiplerini almışlardı. Almanya da kamyon şoförlüğünün aylık getirisi 1700 – 2400 avro brüt işe yeni başlayanlar, 9 yıldan sonra da 3200 avroyu buluyor. Günlerce evinizden uzaksınız. Smarthone’nınızın Google button’una bastığınız da, Almanya’da haftalık direksiyon da oturma saatinin en fazla 56 olduğunu, iki hafta araç kullanırsanız, 90 saati bir kıdım geçemiyeceğiniz kulağınıza fısıldanır! Arabanızla yolunuz gece otobana düştüğün de, benzin istasyonları başta olmak üzere, her tarafın tıklım basa kamyonlarla dolu olduğunu görürsünüz. Bu yıllardan beri kamyon şoförlerinin bitmek tükenmek bilmeyen çilesi. Araç kullanma süreniz bitmiştir, muhakkak durmanız gerekmektedir ama siz beş altı sekiz park yerinde, park edebileceğiniz, istirahat edebileceğiniz, geceyi geçirebileceğiniz boş bir yer bulamıyorsunuz. Bu arada polis ile karşılaşırsanız, hapı yutar, mesai saatini aşma cezasına çarptırılırsınız.

Aylık kazancın az, çalışma şartlarının ağır olması, kamyon şoförlüğüne olan talebi azaltınca, çareyi Romanya’dan, Bulgaristan’dan, Polonya’dan, hatta Rusya’dan şoför getirmek de buldular. Pandemi de üretim azalınca, şoförlerde ekmeklerini başka kapılarda aramak mecburiyetinde kaldılar. Memlekette pandemi öncesin de 612 bin kamyon şoförü vardı. 12 bini kadın. Almanya’da her yıl 30 – 35 bin kamyon şoförü emekliye ayrılıyor. Elli yaşından sonra yapılan ruhsat testlerinde de yolda kalanlar oluyor. Yıllık yeni kamyon ehliyeti 15 – 20 bin. Memleketteki kamyon şoförlerinin üçte biri 55 yaşın üstünde. Şu an da 80 – 100 bin arasında şoför ihtiyacı var. Firmalar şoför yokluğundan siparişleri kabul edemiyor.

37 Yıllık meslek tecrübesine sahip sevgili TIR şoförümüzün motosikletliler hakkındaki söyleminde de çok açık şekilde görüldüğü gibi, Türkiye’de ki şoförlerin Almanya’da direksiyon döndürmeleri kolay olmaz. Onun için buraya gelmek istiyenlere, Türkiye’de kurs verilemesi öngörülüyor. Almanya’da ki uygulamalar öğretilecek. Doğru bir karar. Brüt ücretten %40 – 45’leri bulan kesintiler düşüldükten sonra, ortaya çıkan aylığı uygun bulan, bay ve bayanlara duyurulur.

Tatil sezonu başlar başlamaz insanlar havalimanlarına hücum ettiler. Haftalar aylar, hatta önceki yıl içinde gidiş dönüş uçak biletlerinin de bulunduğu tatil paketlerini almışlardı. Havayolları açısından hiç proplem yoktu, pandemi döneminde parklara çekilen uçaklar hazırlanmış, filolara yeni uçaklar bile alınmıştı. (pandemi öncesi siparişleri verilen) Normal olarak yurt dışına gidenlerin 90 dakika önce havaalanına gelmesi (yurt içi 45 dakika) yeterlidir. Bu süre yeterli gelmeyip, seferler de rötarlar başlayınca, vatandaşlardan alana iki iki buçuk saat erken gelmeleri istendi. Uçaklar yine vaktinde kalkamadılar; alana gelen vatandaşın emniyet araması yapılamıyor, bavullar uçaklara yüklenemiyordu. Havalimanlarını işletenler pandemi esnasında personel azaltmasına gitmişler, hükümet hiç beklenmiyen bir şekilde, kısıtlamaları kaldırınca, çok az personelle ortada kalıvermişlerdi. Pandemi esnasında havayollarına olduğu gibi havaalanlarını çalıştıran firmalara da hükümet maddi yardım yaptı, çalışanlar işlerinden olmasınlar diye, çalışılmayan günlerin ücretini üstlenerek, kısa mesaiye geçilmesini de sağladı. Eurowings, Eurowings Discover, Swiss Air, Edelweiss Air, Brüssel Air ve Austrian’ın sahibi olan Lufthansa’ya da 12 milyar avro ayırdı. Luftansa bu meblağın sadece 3 milyar avrosunu kullandı ve faiziyle birlikte hemen geri ödedi. Uçaklar 2 – 3 saat rötarlı kalkmağa başlayınca, başta Lufthansa olmak üzere şirketler yüzlerce uçuşu iptal ettiler. Bu da istenilen rahatlamayı getirmedi. Hükümet burada da vatandaşına yardımcı olmak adına, üçüncü ülkelerden üç aylığına, Frankfurt, Münih, Köln, Berlin, Hamburg ve Düsseldorf havaalanlarında çalıştırılmak için işçi getirilmesinde kolaylık yapılacağını açıkladı. Böylelikle Türkiye ön plana çıktı. Şu anda acilen iki bin çalışana ihtiyaç var. 10.45 avro olan asgari saat ücreti Temmuz’un birin de 12,21 avroya çıktı. Türkiye’den getirilecek olanlara 14.21 avro verileceği söyleniyor. Hükümet hiç bir firmaya işçine şu kadar ücret vereceksin diyemiyeceğine göre, 12.21’in üstünü vatandaşa yardım bağlamında üstlenebilir. Günlük mesai sekiz saat, hadi on saate müsaade aldıklarını düşünelim: 14.21 çarpı on eşittir 142 avro brüt. Kesintinin en azı %40 eşittir 57 avro. 142 eksi 57 eşittir 85 avro günlük kazanç. Haftanın her günü çalışmaya kanun müsaade etmez. 26 çarpı 85 eşittir 2210 avro aylık. AB’de olmadığı için üçüncü ülke sayılan Türkiye’den getirilecek olanların en az sekiz hafta kurs görmeleri gerektiğinin altı çiziliyor. Tatilcileri ve yolcuları karşılayanlar, telefonlarına Flightradar24 uygulamasını indirirlerse, uçakların rötarını görür, saatlerce havaalanların da beklemekten kurtulurlar.

Sağlık çalışanları sektörün de yıllardır yüzbinlerce çalışan noksanlığı, eksikliği var. Aynısı gastronomi için de geçerli. Ücretler düşük. Neredeyse sosyal yardımların seviyesin de. İnsanlar haklı olarak çalışma yerine sosyal yardım almayı tercih ediyor veya geliri daha yüksek olan işyerlerine gidiyor. Akademisyenler, doktorlar mühendisler, çalışmak için yurtdışına gidiyorlar. Bugün 13 Temmuz. Bund der Steuerzahler (vergi mükellefleri fedarasyonu) açıkladı: Almanya’da vatandaşın kazandığı her avronun 53 Centi devlete gidiyor. Bu yıl 12 Temmuz’a kadar devlete çalıştık, bugünden itibaren kendimize çalışacağız!

Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde ablamız, Almanya’nın 200 bin havaalanında çalışacak elemana ihtiyacı olduğunu. İhtiyacını karşılamak için Türkiye’ye kapılarını açtığını ve de gelenleri 6000 (altıbin) avro aylığın beklediğini yazmakla kalmayıp, karşılığının yüzbin lira olduğunu da ekleyivermiş. Yazmadan konu hakkında azıcık bilgi edinmeyi yeğlesey di, gerçeklerin bu kadar uzağına düşmezdi!