Kur’an’ı günde onlarca kere yakanlara!
İsveç’te Kur’an’ı yakanlar gavurdur.
Elbette ki gavur gavurluğunu yapacaktır.
Ya Türkiye’de?
İslâm’ı temsil ettiklerini iddia ile iktidar olanlar 20 yıldan beriye Kur’an’a aykırı olarak yaptıkları sayısız adâletsizlik ve yolsuzluklarla Kur’an’ı her gün onlarca kere yakmaktalar.
Ne hazindir ki;
Kur’an’ı, her gün onlarca defa yakanlar, Müslüman bir ülkede Müslümanların oylarıyla 20 yıldır iktidar yapılmıştır.
Kur’an’ın yakılışı ki bu menfur hadise sanki birileri için bulunmaz bir ŞOV malzemesi oldu!
Bundan On yıl kadar önce Danimarka’da, Hz. Muhammed Mustafa’ya karşı yapılan iğrenç küfür ve hakaretleri ifade hürriyeti diyerek normal sayan Rasmussen, Erdoğan’ın oyu ile Nato Genel Sekreteri olmuştu.
Erdoğan, şayet Peygamber Efendimizin zerre kadar hatırını saymış olsaydı Rasmussen’e oy verip, O’nu Nato Genel Sekreteri yapmazdı.
ABD ASKERLERİ CÂMİ BASIP KUR’AN’I YIRTINCA,
ERDOĞAN HÜKUMETİ KAPATIN DUYULMASIN DEMİŞTİ
ABD askerleri Adana’da cami basıp Kur’an ı parçaladı.
Ankara’dan emir geldi ‘’olayı kapatın millet duymasın’’
Tarih; 31 Ocak 2012
Yer; Adana İncirlik üssünde ki Câmi
Adana / İncirlik Üssü’ndeki ABD’li Hıristiyan askerler sarhoş vaziyette nara atarak 10.Tanker Üs Komutanlığı’nda bulunan câmiye girip ahşap minberi yıktılar…
Minberi yıkmakla hızını alamayan ABD askerleri, her tarafı kırıp tahrip ettikten sonra, caminin bütün camlarını paramparça yere döküyorlar…
Ama işin en acısı, Allah’ın son kitabı olan KURAN’I KERİM’İ parçalayıp çiğniyorlar, daha sonra da yırttıkları KUR’AN sayfalarını tekmeleyerek etrafa saçıyorlar…
Bu menfur olaydan Ankara’yı anında haberdar ediyorlar. Ankara’nın zirvelerinden Adana’ya giden tâlimat gidiyor;
“Bu konuyu derhal kapatın ve hiç olmamış gibi davranın.”
Hz. Muhammed sav. Kur’an’ın, iki ayak, bir baş takılmış halidir.
Şanlı Peygamber Efendimiz, halk içinde yürüyen, konuşan, sohbet eden canlı Kur’an’dır. Böyle olmasına rağmen her gün sayısız yazar, çizer ve televizyonlarda konuşan din ajanı sözde İlâhiyatçılar Hz. Muhammed’e ve O’nun sünnetlerine saldırırlarken, daha bu zamana kadar ne Diyanet’ten, ne Sn. Erdoğan ve ne de müseccel marka Müslüman kılıklılardan en küçük bir itirazın olduğunu görmedim.